|
ÜMİT BLOG - NEFRET SÖZLERİ
|
|
|
|
|
Bir şey söyle bana. İçimdeki kayayı kaldırıp atacak bir şey söyle.
Nefes alabileceğim bir şey de bana!
Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi..
Boynu bükük duruyorsam eğer; içimden öyle geldiği için değil, yüreğimden gidenler olduğu içindir!
Sessizliğim, suskunluğum, sözlerim, şiirlerim, hepsi de işgal altında..
Bize bir dünya verdiniz ama uğrunda yaşanılacak bir şey vermediniz!
Kimsenin bilmediği intiharlarım var benim, yaşamdan kopmuşçasına kaçışlarım var insanlardan..
Nefret ediyorum senden, benim yüzümü güldürüp için için ağlatan hayat..
Gözlerin rengini bir türlü çözememiştim, ama artık anladım..
“Kahpe rengi”ymiş..
Bana geri ver ıslanmamış gülen gözlerimi!
Bana geri ver kararmamış güzel günlerimi!
Bana geri ver tükenmemiş büyük sevgileri!
Bana geri ver hepsini geri ver!
Öyle Bir Çekileceğim Ki Senden!
Bütün Nüfusunu Göç Vermiş Köy Gibi Kalacaksın..
Sildim anılarımdan seni. Hiç merak etmiyorum, seviyormusun artık beni. Kafam, ruhum, bedenim sensiz! Eminim, mutlusundur bensiz..
Aşırı sevmişim galiba, sıkılmış beyfendi! Kaldıracak yürek yokmuş demekki! Hadi tutana AŞK olsun s-ktir git şimdi!
Hayatımın dağınıklığını toplamayı bıraktım, şimdilerde kırış kırış olan ruhumun buruşukluğunu ütülüyorum..
Tutulmayan sözlerde yitirdim masumiyetimi,
kelimelerim bu yüzden keskin ve asi..
Yaşadığım falan yok, sadece ölmezden geliyorum..
İlan! Sahibinden satılık temiz yalnızlık. Hüzün ve gözyaşı manzaralı; bahçesinde nifak tohumları ekili ve ölüme sıfır..
Kırk yıllık, kırık bir hatır bıraktım fincana, kahvesinden değil; bıraktığın dudak izlerinden..
Öyle bir öleceğim ki; 'intihar' bilim dalı olacak..
Ağlamaktan yaş mı kaldı gözlerimde damlayacak..
Bu halimden anlamayan ölünce mi anlayacak?
Eskiden karanlıktan korkar, yağmurdan ürperirdim.
Şimdi karanlıklar sırdaşım, yağmurlar göz yaşım oldu..
Aklıma düştükçe bakışların, bir hüzün şarkısı kırılır kalbimde,
ki canıma batıyor kırıkları her defasında..
Nasıl bir masalmış bu hayat denen efsane?
Bir türlü mutlu sonu yazamadık be anne..
Çürümüş bir et parçasından tek farkım,
üzerimde sinekler uçuşmayacak kadar yalnızım..
Haykιrsam dünyaya anlamazlar derdimi. Yaşamak güzel deyipte kandιramıyorum kendimi..
Bu Aralar Ne Yaptığım Hakkında Hiç Bir Fikrim Yok.
Zaman Geçsin Diye Yaşıyorum Resmen..
Bileklerini değil ama, dileklerini kesen yaralı genç;
Aşırı umut kaybederek, hayata isteklerini yumdu..
Bitti mi söyleyceklerin, yıllarca biriktirdiklerin, buruşuk kağıtlar gibisin, sen ve gereksiz cümlelerin!
Ağlamayı öğrenip gülmeyi bilmelisin, aşk kumar gibidir dikkat etmelisin, oynadığın zar değil "kalp" bilmelisin!
Beynimde intihar çiçekleri açmış. Her gözyaşımda biraz daha büyüyor çığlıklarım. Sonunu getiremediğim hikayelerim var benim, 1 2 3 tıp! Daha kaç hakkım kaldıki yaşamaya?
Kış bahane aslında.
Sahte insanlar soğutuyor dünyayı..
Rahat battığı için sevdik bazılarını.
Manyaktık çünkü. Yalnızlığın kıymetini bilemedik..
Sana olan aşkımdan ne mi oldu? Ben kitap sahibi oldum, sen de o kitabı okuyan herkesin küfrettiği karakter!
Vazgeçiyorum senden ey canım olurmusun diyen kalp.
Benim ibadet ettiğim kıbleye, sen niyet edemezsin..
Gözlerim öyle derinden gülerken, beni ağlatmayı kimden öğrendin?
Tabutlara sığmayacak kadar intihar var, şeytanın siparişi. Dünyanın ninnisi olmuş sirenler. Ya Rab bizi özler..
Küfretsem hayata bütün kinim gider mi? Kendi kafama sıksam her şey orda biter mi?
Sessiz sessiz sindireceksin.
Ya da geçip hayatın önüne, yüzüne yüzüne indireceksin!
Anılar biriktikçe sisleniyor aşklarda. Yitiriliyor serüven duygusu ki o zaman şeytanımı koluma takıp gitmeliyim, yeni bir cehennem kurmalıyım kendime..
Karanlıkta üşümek ne ki? Varsın dökülsün kanatlarım..
Siyah mı aksaydı gözyaşım.
Mutlu olman için kan mı kusmalıydım?
Git hayatımdan! Değersiz değil senin kadar anılarım..
Organlarım Gibi Senide Bağışlıyorum Artık,
İstediğin Kişinin Gözü, Kulağı Olabilirsin!
Ben en azından katilimi tanıyorum. Sen sevilmediğin gönüllerde kim vurduya gideceksin..
Bir gün beni hiç anlamadıklarını farkettim.
O günden sonra doğruyu söylemek hiç gelmedi içimden..
Allah'ım bize 1 veriyorsan millette 3 ver, yeter ki bizde olanlarda gözleri kalmasın..
Yanımda olmaya korkanın aklımda ne işi var? Git!
Nabzı ayağa düşmüş bir kalbin çarpıntısı olamam..
Sen benden ayrılmaya karar verecek kadar küçüldüysen, ben senin uğrunda ölümü göze alacak kadar büyüdüm demektir..
İnsan yaşamak için savaşlara girer hayatında, sevmek için kalbine sözler yazar her gece! Sen kalbimi yaşayacak kadar mükemmel değilsin.
Hayatımı zehir edecek kadar şerefsizsin!
Sen Artık Kısa Cümlelerimin Sonunda Keşke Olmasaydın Hitabında Cümlelerimsin. Sen Aslında Keşke Olamayacak Kadar Aciz,
Hatırlanmayacak Kadar Değersizsin!
Sen şarkılarımda ne bi prens olabilirsin. Ne de şiirlerime destan olabilirsin.
Sen sadece yalan sevgilerin, yalan insanı olursun YALANCI!
Sen hiç sustun mu..
İçindeki nefreti delicesine haykırmak isterken?
Ben hayata adınla başladım. Sevginle gözlerimi açtım.
Şimdi sevginle ağlıyorum, adından nefret duyuyorum..
Ardından Karakterimi Hiç Bozmadım.
Ama Ağzım İçin Aynısını Söyleyemem!
Kimin yanında olduğun umrumda bile değil,
bir gün bana ait hayallerinle geberip gideceksin!
Canımı Yaktın Diye, Bende Başkasının Canını Yakacak Değilim!
Aksine Onu Öyle Mutlu Edeceğim Ki;
Yerinde Olmadığın Her Güne Lanet Okuyacaksın..
Günahına kadar sevdiklerim var,
Birde sevabını bile istemediklerim..
Seni soruyorlar: öldü mü diyeyim, yoksa dönecek mi?
İkiside imkansız değil mi? Çünkü biliyorum, asla geri dönmezsin.
Ve biliyorsun, sen benim için asla ölmezsin..
Seninle gönül nikahımız düştü.
Artık yüreğin, yüreğime haramdır..
En acı ölümleri istiyorum.
İçtiğim sigaraları söndürürken tenimde.
Biraz daha batırıyorum yıldızları kalbime.
Biraz daha canım yansın diye.
Biraz daha öleyim diye..
Şimdi öyle hiç kimsesin ve öyle yoksun ki içimde,
duyduğum nefret sıradan bir refleksten ibaret!
Geri dönme ihtimalin, bir Türk filminde kör bir adamın kaza sonucu yeniden görebilmesi kadar absürt ve imkansız biliyorum! Bu yüzden "Nayır" dönme, n'istemiyorum!
Şu an bir yabancı gibi görünen yüzler, bir zamanlar tanıdık gelenlerdi..
Beni kaybetti sihirbaz değil, şerefsizdi..
Bir insandan soğuduysam, Romayı yaksa ısınmam!
Seni ilk gördüğümde yüreğim ağzıma gelmişti!
Keşke o an tükürseydim..
Yedi rengi görmeyen bir çocuktum büyüdüm.
Gölge gibi bedensiz bir hayata büründüm.
İnsan yüzü görmeyen bir diyara sürüldüm.
Yarını hiç bilmeyen bir dündüm bir bugündüm.
Hayat çok güzeldi durduk yere üzüldüm.
Her doğum günümde neden bir yaş küçüldüm?
O senin varlığını kaybederek sihirbaz olduğunu kanıtladıysa.
Sende onu kalbine gömerek cellat olduğunu ispatlayacaksın!
Meğer 5 para etmez sevgini bile çok görmüşsün bana..
Bugün canımı kim yaksa öfkem, ah‘ım sanadır yine..
Silmeye alışkın insanlardık; önce gözyaşımızı sildik,
sonra birbirimizi..
Damarlarımda akan son kan ihanetinin eseri.
Bu yürek sana olan kinini silmeyecek!
Kadın ağladı, ağladı ve sonra sildi yalnızlığını yüzünden.
Fısıldadı rüzgara, hiç mi sevmemiş?
Beddua edesim var bugün.
Allah'ım sen onu benden başkasına helal etme..
Susmaya başladıysam anla ki,
seni yavaş yavaş içimde öldürüyorumdur..
Sen sandın ki yanağımdan akanlar aşk damlaları.
Oysa bilmiyordun içimde patlayan okyanusları..
Başka tenlerde terleyip,
peşime düşme üşütürsün..
Aşkı kanser ettin sen, tedavisi yok artık..
Kiminle ölüyorsan öl ama,
benimle dirilmeyi aklından bile geçirme..
Kadın önce saçlarını,
sonra umutlarını keser..
Benim ve onun arasında kaldıysan eğer.
O aralıkta geber..
Merak ettim! Giderken götürdüğün yaşama sevincim,
hiç ağırlık yapmadı mı vicdan bavulunda?
Ben aynı adama, kaç kez daha öleceğim?
İçimde 5 vakit sen diyen bu ezanlar.
Açta bak adam, bu kalpte kaçtane mezar var!
Küfür edesim var, sığamadığım kalbinin her zerresine..
Kalbimi terk ettin! Şimdi senin için gözyaşı dökmemi bekleme.
Sigaramı yakarım, gözüme duman kaçmış gibi yaparım..
Bir süre sonra anladım ki,
vazgeçilmez olan sen değilsin, vazgeçmeyi bilmeyen benim..
Bugün de yaşamaya hiç hevesim yok..
Seni benim kadar sevenler,
sana benim kadar hasret kalsın..
Sende yalan oldun ya, artık bütün doğrular keyfine baksın..
Masada yarım bırakılmış bir bardak çay gibi,
bekledikçe soğuyorum yaşamaktan..
Tahrik etti beni! Benden sana şair olmaz dedi.
Bende bütün mısralara serdim leşini..
Sen misin bu hallerde olmama sebep!
İnanmak gelmiyor içimden..
|
|
|
|
|